### Eski Zamanların Mahallesi
Elif, bir pazar sabahı, anneannesinin eski mahalledeki evine gitmek için yola koyulmuştu. Anneannesi Fatma Hanım, o güzel günlerin bir hatırası olarak hala orada yaşıyordu. Elif, çocukken ne kadar sevdiği bu mahalleyi yeniden görmek için sabırsızlanıyordu. Sokaklar dar, evler tek katlı ve her biri güneşin altında parıldıyordu.
Mahalleye adım atar atmaz, bir sıcaklık hissetti Elif. Burada herkes birbirini tanır, herkes birbirine selam verirdi. Her köşe başında eski dostlukların izleri vardı. Kapı önlerinde oturan kadınlar, çay eşliğinde sohbet ediyor, çocuklar sokaklarda güvenle oyun oynuyordu. O çocuklardan biri de Elif’in annesi ve teyzesi olmuştu bir zamanlar.
Fatma Hanım’ın evi de sokağın sonunda, asma yapraklarının gölgelediği şirin bir evdi. Kapıda oturmuş, sokaktan geçenleri izliyordu. Elif’i görünce gözleri parladı ve onu içeri davet etti. Elif, anneannesinin yanına oturup çaydan bir yudum aldı. “Anneanne, senin zamanındaki bu mahalle ne kadar da güzelmiş,” dedi. “Şimdi oturduğum apartmanda kimse kimseyi tanımıyor. Herkes yabancı, komşuluk yok denecek kadar az.”
Fatma Hanım gülümsedi. “Ah, kızım, biz burada hep birlikte büyüdük. Komşularımız ailemiz gibiydi. Akşamüstleri kapı önünde çay içer, sohbet ederdik. Mahallenin gençleri ise hep birlikte mahalle kızlarını korur, dışarıdan gelen yabancılara karşı dururlardı. Kimse mahallemize rahatsızlık veremezdi. Ama şimdi herkes apartmanlara taşındı ve birbirlerinden uzaklaştı.”
Elif, anneannesinin anlattıklarını dinlerken, içindeki bir boşluk doluyormuş gibi hissetti. “Keşke şimdi de böyle olabilse,” dedi iç çekerek. “Apartmanların insanları birbirine yaklaştıracağı düşünülmüş ama tam tersi oldu. Herkes kendi dünyasında yaşıyor. Komşuluk ilişkileri yok gibi.”
Fatma Hanım, Elif’in elini tuttu. “İnsanların birbirlerine ihtiyacı var, Elif. Belki de sen bunu değiştirebilirsin. Komşularınla tanış, onlara selam ver. Küçük bir adımla büyük değişiklikler yapabilirsin.”
Elif, anneannesinin sözlerinden ilham alarak, kendi apartmanında yeni bir başlangıç yapmaya karar verdi. O gün, eski mahallenin sıcaklığı ve dostluğuyla dolu kalbiyle evine döndü. İlk iş olarak komşularına birer selam vermeye başladı. Kapı önünde küçük sohbetler başlattı. Zamanla, apartmandaki herkes birbirini tanımaya, selamlaşmaya başladı.
Elif, anneannesinin öğrettiği gibi, küçük bir adımın büyük bir değişiklik yaratabileceğini gördü. Artık apartmanları da mahalle havasına büründürmek mümkün görünüyordu. Elif’in hikayesi, sıcak bir yaz akşamında, bir apartman kapısının önünde, çay eşliğinde dostlukların başladığı bir hikayeye dönüştü.